Uçhisar'ın eski yerleşim bölgesinde, Güvercinlik (eski adıyla Vasileos) Vadisi'nin batı yamacında konumlanan otel, tarihi doku içinde yer alan ve terk edilerek harap hale gelmiş çok sayıda yapı kalıntısının restorasyonundan oluşan bir ‘kırsal dönüşüm projesidir’. İlk olarak 1996 yılında tarihi konutları anlama amaçlı rölöveler ve tipolojik araştırma çalışmaları ile başlayan tasarım-düşünme süreci, Sn. Turgut Cansever'in danışmanlığında 8 yıl boyunca etaplar halinde sürdürülmüştür. Otel kompleksi, büyük bir kısmı tamamen terk edilip yıkılarak harabe haline gelmiş olan birbirine komşu konut kalıntılarının, kimi durumda re-konstrüksiyon yöntemiyle, kimi durumda ise geleneksel tekniklerle onarılarak ayağa kaldırıldığı ve yeni işlevlere göre ilave tasarımlarla geliştirildiği bir mahalle dokusudur. Projenin temel amacı, yerel ruhun etkisini kaybetmeden ve yapılaşma oranlarının özgünlüğünü koruyarak, eski dokuya yeni bir kimlik kazandırmaktır.

13 yıl süren kesintisiz bir restorasyon sürecinin ardından, 2010 yılında hizmete giren argos in Cappadocia, her biri birbirinden farklı 29 konaklama birimi, 1500 yıllık kaya oyma manastır kilisesinden dönüştürülmüş bir çok amaçlı salonu (Bezirhane), restoranı, lobisi, mistik hikayeleri anımsatan yeraltı tüneli ile Uçhisar’ın ve Kapadokya’nın sosyo-kültürel yaşamına katkıda bulunmaya başlamıştır. Yıllar içinde 54 odaya ulaşan kapasitesi ve halen sürmekte olan gelişim projeleri ile Otel, tarihi köyün yaklaşık 30 dönümlük bir bölümünde, üst düzey bir mekan ve servis kalitesi hedefiyle hizmet vermeyi sürdürmektedir.

argos in Cappadocia, tarihi dokulara özgü koruma prensiplerinin turizm taleplerine yenik düşmeksizin uygulandığı bir restorasyon projesi olarak akademik alanda da takdir görmekte ve her yıl çok sayıda mimarlık fakültesinin ziyaretine sahne olmaktadır. Restorasyonlarda temel prensip, molozların altından gün ışığına çıkarılan kaya oyma mekanların, özgün form ve öykülerini kullanıcılara olduğu gibi yansıtmaktır. Eski fotoğraflardan ve temel izlerinden yararlanılarak bulunan mimari doku parçalarını ayağa kaldırmak ve ara boşluklara tasarlanan yeni ek yapılar ile, modern yaşantının gereksinimlerini karşılayan bir dönüşüm projesini hayata geçirmektir. Yeniyi tasarlarken, tarihi dokuya saygılı, açık-kapalı alan oranları konusunda duyarlı, detayların tasarımında çağını belli eden yaklaşımların örnekleri sergilenmiştir.

Müze Salon (2015-2017)
Ofis Konak (2016)
Kavak Konak (2014-2016)
Tıraz Konak (2012-2013)
Beyaz Konak (2010-2011)
Gemil Konak (2006-2009)
Vasil Konak (2005-2009)
Tünelli Konak (2001-2006)
Manastır Konak ve “Bezirhane” (1998-2006)