Manastır Konak, adını hafriyat sırasında yaşanan büyük bir sürprizden alır. İçinde kısmen ayakta duran iki geleneksel yapının yer aldığı bitişik iki parselin arka bahçeleri temizlenirken, bahçelerin kenarındaki yüksek istinad duvarı kısmen yıkılır. Köyün ana yollarından Göreme Caddesi’ni taşıyan bu duvarın içinden, iki farklı kotta moloz dolu kaya oyma mekânlar çıkar. Bunlardan birinin istisnai büyüklüğü nedeniyle burada özel bir mekan olduğu keşfedilir. 12 m yükseklikte, 8 m genişlikte bir kaya oyma tonozun örttüğü, doğu-batı doğrultusundaki bu büyük mağara mekân, Bizans dönemine ait dini bir anıtsal alana işaret etmektedir. Rölöveler ve araştırmalar sayesinde, bu mekânın önce erken dönem bir manastır kilisesi (muhtemelen 4-5. yy) daha ileri tarihlerde bir kervansaray (muhtemelen 11.-14 yy arası) ve en son bir bezirhane (muhtemelen 15. yy sonrası) olarak kullanıldığı, 70’lerden sonra ise molozlarla doldurularak unutulduğu anlaşılır. Bölgenin en büyük manastır kiliselerinden biri olduğu düşünülen mekân bugün, gerek otelin gerekse bölgenin sosyal ve kültürel etkinlikleri için kullanılmakta ve etrafını saran 10 odalı konaklama ünitesine adını vermektedir. Bezirhane olarak adlandırılan bu mekanın keşfi sayesinde, Bizans dönemi yerleşim merkezinin bu alanda olduğu ve yakın çevredeki parsellerde eski manastır kilisesi ile ilişkilenen birçok özellikli mekan olabileceği anlaşılmıştır. Böylece argos in Cappadocia projesinin vizyonu genişlemiş ve yakın çevredeki parsellerin de eklenmesiyle bir mahalle ölçeğine büyüyen proje, tekil bir butik otel niyetinden, tarihi bir Kapadokya manastır alanını hayata kazandırma idealine evrilmiştir.